119 Saatlik bir oynanış sonrasında sanırım ilk söyleyebileceğim şey şu olacak.

Son yıllarda oynadığım en keyif verici oyundu be !

Bir budist rahibi misali dağın tepesinde oturup sigara yakıp boş boş manzarayı seyrederken Sam'in uyuya kalması sonrası ulan üstünü örtebilseydim keşke dediğim çok olmuştur.

Biliyorum ki hepimiz Kojimayı seviyoruz.
Biliyorum ki hepimiz Konami Tear's mottosuna hastayız..
O dönem bende gaza gelmişim Kojima'yı takip ediyorum.
Ulan Death Stranding'in ismi her yerde geçiyor adam film afişi paylaşıyor kahve fincanına yorum yapıyor.
Diyorum ki oyun ney oyun !
Tamam kadro şahane kargo taşıyoruz onu da biliyorum bi balina var uçuyo onu da gördük peki olayı nedir ?
Ben o dönem hype'ımı kaybettim alternatiflere yöneldim fakat güzel bir indirim sonrası aldım başladım oyuna.

Allahım dedim hata mı yaptım karakteri yürütürken yok ona bas yok ayağı takıldı ya sen dedim hayırdır ?

Kargo buluyorum alıyorum discord halkı diyor ki abi benim kargoyu da getirecen mi vs. vs.
Sonra ufak ufak fark ettim ki ilerledikçe bir şeylere başlıyoruz.
Ha o ara birazcık oynuyorum bayağı bir izliyorum ara sahnelere ara sahne demek hakaret çünkü bildiğin film kıvamında.. aha sahne geldi falan diyip kola koyup geliyorum izliyorum o derece.

Oyundan bahsetmek gerekirse UCA kıyılarında yaşanan olaylar sonrası nüfus çok fazla düşmüş belli merkezler var ve bu merkezler siber bir ağ üzerinden geçmişe dair olan her şeyi toparlayıp kurtarmaya çalışıyorlar.
Bunun yanı sıra insanlara ait anıları canlandırıp onların hologramlarını yaratıp bir şekilde siber bir hayat da bahşediyorlar.
Peki madem teknoloji bu kadar gelişti hayatta kalanlar bir şekilde varlar neden hala kargo ile bir şeyler taşıyoruz yada neden bir şekilde insana ihtiyaç var. Çünkü Kıyı'nın sınırları açılmış durumda ve ölen insanların ruhları dünya üzerinde bir enerji formu ile kalmaya devam ediyorlar. İşin kötü tarafı hayatta kalanları da yanlarına çekmeye çalışma konusunda çok kararlılar.

Peki ne oldu amazon robotlarına ? Onlar da var aslında fakat hayatta kalan insanların tamamı barış içinde yaşamaya hevesli değiller. Bu kargoları çalıp yıllardır elma yememiştim aha elma diyen abiler de var.

Ana karakterimiz Sam bağımsız çalışan bir kargocu olarak karşımıza çıkıyor. Her karakterin kendisine ait inanılmaz güzel bir side story'si var ki dillere destan. (buraya parantez ile gireceğim güzel hikaye anlatan insanlardanım ben bile anlatmaya kalksam Kojimanın ki kadar iyi olmaz.)

Oyun 15 Chapterdan oluşuyor bakmayın 100 küsür saat oynadığıma ben yine oyunun müptelası oldum. Full başarım peşinde koşmam hikaye odaklı ilerlerim derseniz 30 saatlik oynanışı var. Ama ben tüm şehirleri ağ ile birbirine bağlayacağım üzerine yol yapacağım , köprü yapacağım derseniz ki bence yapmalısınız oyunda geçirebileceğiniz zaman inanılmaz artıyor ve keyifli hale geliyor.

Oyun hakkında söyleyebileceğim çok fazla keyifli olay olmasına karşın finale kadar lan ne oluyor efektinden neredeyse hiç kurtulamıyorsunuz. Son 2 3 chapter'a doğru kafanızda bir kaç fikir oluşmaya başlıyor ve tahminleri o zaman yapabiliyorsunuz. Düşmanınıza sarılacağınız hatta duygusal bir anınızda minik gözyaşları dökebileceğiniz bir hikaye anlatımından bahsediyorum. Hele ki oyunun bir finali var 1 saat kadar sürüyor. O 1 saatte resmen ağzınıza sıçıyor ve her şeyin cevabını kafanıza çiviyle vurur misal takır takır yerleştiriyor.

Ha bir de online bağlantı ile oynama keyfi var. Tam yolda kaldım eyvah diyorum birisinin bıraktığı motoru görüyorum yada x şehirdeki yaptığım gözetleme kulesi yıkılacak gibi oluyor bir oyuncu gelip malzeme bağışlıyor. İnsanlar yere bıraktığım eşyaları alıp teslim ediyor ki bunu sizde yapıyorsunuz çok da keyif alıyorsunuz. Kimseyi göremiyor olsanız da orada yaşayan insanlar olduğunu daha önce o adımları başkasının attığını yada sizin adımlarınızı takip eden insanların olduğunu kesinlikle hissedeceksiniz.

Easter Egg kovalamayı sevenler için oyunda tatlı süprizler var.
İnanılmaz harika manzaralar söz konusu.
Oyuncu abilerimizin yeteneklerinden olsa gerek harika bir anlatım ve ara sahneler var.
Yer yer pes ettirecek gibi olsa da kesinlikle en zor seviye oynanması şart bu oyunun
Oyunun güzel yerlerine giren şarkılar resmen beyninizde yankılanıyor ve o an ne yapıyorsanız yapın bırakıp dinlemeye başlıyorsunuz.
Bir de BB var tabii , her gülücü neşe kaynağı olmaya başlıyor.

Size önerim oyunu alma konusunda şüpheleriniz var ise onları direk halının altına iktirin ve satın alın. Bir diğer önerim ise Zip-Line kurulumları konusunda elinizi korkak alıştırmayın çünkü ihtiyacınız olacak. :)