Kahraman Bey
Rıdvan Kahraman   Korfez, Kocaeli, Turkey
 
 
Socials : AmiRidoo
Avatar ve kapak çalışmaları için Xemrind'e teşekkür ederim :steamsalty:
Currently Offline
Steam Year In Review 2023
66
Games Played
454
Sessions
562
Achievements
18
New Games
11%
9%
7%
6%
6%
Screenshot Showcase
DARK SOULS™ III
Favorite Game
Completionist Showcase
Review Showcase
İncelemeye başlamadan önce beş yaşımdan beri oynadığımı ve gelmiş geçmiş en sevdiğim oyun olduğunu belirtmem gerek.

GTA Vice City 2002 çıkışlı Rockstar Games'in yapmış olduğu çok değerli bir Aksiyon/Açık dünya oyunudur.

Oyun 80'li yıllarda Miami (Vice City)'de geçmekte, Tommy Vercetti olarak hikayeyi canlandırdığımız Vice City'de 15 yıl hapis yattıktan sonra çok değerli dostumuz (!) Sonny Forelli'nin bize ayak işi olarak bir uyuşturucu ticareti yapmak için değerli yol arkadaşımız Ken Rosenberg ve diğer iki elemanı yanımıza alarak yola koyuluyoruz, ticaret esnasında tuzak kurulmuş olup ateş açılıyor, çok değerli bir diğer dostumuz (!) olan Lance Vance'in kardeşi ve bizim iki elemanımız ölüyor, Lance helikopteri ile topuklarken biz de zor bela arabaya atlayarak olay mahalinden uzaklaşıyoruz.

Şimdi zaten hapisten yeni çıkmış bir eleman olmakla kalmıyor ayrıca parasını kaybettiğimiz için Sonny Forelli gibi bir adamın da nefret tutumunu üst seviyeye çıkarmış olduk.

Ken Rosenberg ile durumun şokunu atlattıktan sonra nereden para bulacağız, kimlerin para babaları olduklarını ya da şehir üzerinde etkileri olduğunu öğreneceğiz gibisinden sorular sorarken çok değerli albayımız Cortez'in Ken'e yolladığı davetiyeyi kullanarak yatına gidiyoruz ve kimin ne halt olduğunu orada bir güzel öğreniyoruz. Burada öğrendiğimiz en büyük bilgi ise Ricardo Diaz isimli bir Cartel'in memleketteki uyuşturucu ticaretini yönlendirdiği, koskoca konağı falan var boru mu?

Para kazanıp borcumuzu ödemek (ya da kaybettiğimiz parayı bulmak) için çıktığımız yolda bir anda ciddi bir nam salmaya başlıyoruz. Lance Vance ve Ken Rosenberg'ün eşliğiyle birlikte aksiyondan aksiyona koştururken, Diaz'ın güvenini kazanmaya başlıyor bir yandan da Cortez'in başına iş açan Fransızları temizliyoruz. Diaz'ın işin içinde olduğunu öğrenen Lance kardeşinin intikamını almak için dayanamayıp tek başına kafa atınca esir ve yaralı bir şekilde çöplükte bizim tarafımızdan kurtarılmayı bekliyor, bu olaydan sonra Tommy Lance'e birazcık ben senden statü olarak üstünüm imajı veriyor nitekim Diaz'ı öldürdükten sonra aldığımız konağın ismi de Vercetti Konağı olarak değişiyor.

Konağı ele geçirdikten sonra haraç toplamak ve insanların bize biat etmesini, saygı duymasını sağlamak amacıyla birkaç iş ile uğraşıyoruz. İnsanların bize itaat etmesini sağladıktan sonra saygınlık kazanıyor ve iş yerleri satın alma hakkına sahip oluyoruz. Malibu Kulübü, Pole Position striptiz kulübü, taksi işletmesi, matbaa, film çekimleri yapılan bir yer, dondurma kalıbı altında uyuşturucu sattığımız bir işletme ve oto galerisi. Bu işletmelerin de kendine has görevleri oluyor, bu görevleri yaparak oralardan para kazanıyor, bazılarının görevlerini yaptıkça da kazandığımız para miktarını arttırabiliyoruz.

Tommy bu uzun yolculuğunda Sonny'nin kaybettiği parasını ödemek için hiçbir girişimde bulunmuyor sadece namını ve sermayesini arttırmak yolunda ilerliyor, Sonny birkaç telefon konuşması ile uyardıktan sonra bu iş böyle olmaz diyerekten adamlarını işletmelerimize yollayarak haraç kesmeye başlıyor biz de bunu engelleyerek adamlarını öldürüyoruz. En sonunda da kendisi konağımıza kadar adamlarıyla gelerek parasını alma ve bizi öldürme derdine düşüyor.

Konağı ele geçirdikten sonra uzun bir süre boyunca Lance ona karşı olan davranışımızı beğenmediğini, ona hak ettiği değeri ve payı vermediğimizden yakınıp duruyor. Aslına bakacak olursak eğer çok düşük olsa da haklılık payı var fakat abarttığı kadar değil yine de koskoca Tommy Vercetti Lance Vance'in yaptığı ve yapabileceklerinden çok daha fazlasını gerçekleştirmiş bir kişi olarak tabii ki Lance'e patronluk taslama hakkına sahipti.

Uzun bir süre yanımızda gibi gözüken fakat içten içe kin ve düşmanlık besleyen Lance Vance bize ihanet ediyor ve Sonny'nin tarafına geçiş yapıyor, burası Vice City imiş burada işler böyle işlermişmiş göstereceğim ben sana işleri. Sonny'nin yolladığı tüm orduları ve Lance köylüsünü ortadan kaldırdıktan sonra Sonny zahmet edip en sonunda bizimle yüzleşiyor ve elbette onu da köyüne üç evetle uğurluyoruz ve en sonunda bu memleketteki tek dostumuzun korkak da olsa Ken Rosenberg olduğunu anlayarak omuz omuza bir poz vererek oyunu noktalıyoruz.

Oyunu özet geçtim fakat şimdi beni 17 yıl bu oyunu oynamaya mahkûm eden (iyi anlamda) şeylerden bahsetmem lazım.

Öncelikle GTA San Andreas Los Angeles gibi çok değerli bir yerde geçmesine ve teknik anlamda bile daha iyi olmasına rağmen neden Vice City'i daha çok seviyorum? çünkü Miami abi. Palmiye ağaçları, oyunun başında fırtına nedeniyle kapalı olan köprü, renk paleti... Oyun o yıllarda olduğunu o kadar iyi hissettiriyor ki anlatamam.

Kübalılar ile Haitililerin arasında gang war'da kalarak Kübalılara destek olmanız, yarım yamalak ispanyolca muhabbetlerde en sonunda güldüren küçük, ufacık şakalar ve karakterlerin gerçekçi olması, hissettirmesi beni çok uzun zamandır etkiliyor ve etkilemeye devam ediyor.

Bu oyunu uzun zamandır oynamayan birisi için grafikler çağın gerisinde kalmış gibi gelebilir fakat benim için bu oyunun grafikleri ve animasyonları hâlen oyunu oynayabilmem için yeterince iyi düzeyde, keşke daha iyisi olabilseydi ama belki bir remake gelir kim bilir :P

Oyunun müziklerinden bahsetmeme gerek bile yok demek isterdim fakat bu kadar iyi soundtrack'i olan bir oyunda bunu es geçmem mümkün değil. Oyunda K-Chat, Flash FM, Fever 105, Espandoso, Wave 103, Emotion, Wildstyle, VROCK, VCPR radyoları bulunuyor ayrıca oyuna kendi dahil etmek istediğiniz üçüncü parti şarkıları da ekleyebilmeniz mümkün. Seksenli yıllar bana kalırsa dünya üzerinde gelmiş geçmiş en iyi müzik dönemi. Pop'undan rock'ına her türde kusursuzluğa oynayan dönemin haklarını da Rockstar baba boş durmamış almış. Michael Jackson'dan adını bilmediğiniz fakat bu oyunu oynadıktan sonra müptelası olacağınız gruplara kadar cillop gibi şarkılara ev sahipliği yapıyor Vice City.

Küçükken oyunu sadece oyunun başlarındaki sahil tarafından gezinmek ve kendimce role play yapmak için oynadığımı hatırlıyorum da şu oyunu gerçekten sadece gün batımını izlemek, haritada gezinmek, araba sürerken o güzel müzikleri dinlemek için bile satın alabilirsiniz gerçekten.

GTA Vice City yılların kendim açısından eskitemediği ve teknik olarak neredeyse hiçbir bug glitch ile karşılaşamayacağınız fakat ufak tefek de olsa bu tarz sorunlarla karşılaşacağınız, görev yapısı bazen kolay ya da eğlenceli bazen gerçek anlamda zor, absürt ve sinir bozucu yapısı ile beraber sizi oldukça tatmin edecektir. Keza araç ve silah çeşitliliği bunların kendince yine ses efektleri, oyundaki sanat ve görsel dizaynı vs. vs. derken gerçekten baş yapıt.

Unutmadan oyunda bir de rampage ve hiddens detayları mevcut. Rampage dediğimiz şeyler haritada kuru kafa şeklinde dönen ve içine girdiğiniz zaman görevi başlatan, görev icabı bir silahla ve hangi yöntemle katletmeyi gerçekleştireceğimize oyunun kendisinin karar verdiğini ve bizim uygulayarak para kazandığımız, fakat para yerine daha çok kişisel tatmin için yaptığımız ve oyunu %100 bitirmek istediğim için bunları haritada arayarak yapmaya devam edeceğim totalde 35 adet bulunan şeylerdir. Hiddenlar ise çok silik bir şekilde haritada gizlenmiş olarak 100 adet bulunuyor. Bunları toplarken her on tanede bir işinize yarayacak bir upgrade, yol, su, elektrik olarak geri dönüyor. Yapmasanız olmaz mı? olur ama dediğim gibi kişisel tatmin.

Ya aslında daha paragraflarca övmek istiyorum ama aslında şuna ikna olmanız lazım, "Ben bu oyunu daha önce korsan oynadım bitirdim bir daha para vererek satın almaya gerek var mı?". Var paşam. Bu kadar güzel bir oyunu çoluğuna çocuğuna oynatabilmek için, aklının bir kenarında, kütüphanenin bir köşesinde kalması, canın sıkıldığında oyun kütüphanenin tozlu raflarından o görkemiyle tekrardan indirebilmen ve oynayabilmen için bu oyunu satın almalısın hem de öyle Trilogy'dir oydu buydu ile uğraşmadan bam diye basacaksın 18 gaymeyi.

İyi eğlenceler iyi oyunlar bu efsaneyi tarihin tozlu raflarında unutmayın, yılda bir açıp oynayın.
Artwork Showcase
BnG
Rarest Achievement Showcase
Awards Showcase
x6
x3
x3
x1
x1
x1
15
Awards Received
2
Awards Given
Review Showcase
122 Hours played
Terraria, side scroll kamera açısıyla ve piksel grafikleriyle sandbox yapısında olan iki boyutlu bir survival oyundur.

Oyunu minecrafta benzetmek oldukça normal olabilir fakat Minecraft'ın asla yanına yaklaşamayacağı kadar kaliteli bir kurgu ve fantastik öğeler bütününe sahip bir oyundur Terraria.

Oyunun başında slimelara hakaret ederken oyunun sonlarına doğru "ya çocuğum bir rahat bırak ezmeyim ayağımın altında" şeklinde oynadığınız, arkadaşlarınızla beraber Terraria zindanlarından madenlerine yaratıklara dar ettiğiniz, yeri gelip güçlü düşmanlara beraber sövdüğünüz yeri gelip güç gösterisi yapmaktan uykusuz kaldığınız, neredeyse mükemmel bir dünyaya sahiptir Terraria.

Oyunun başında kazma, balta ve kılıç ile sıfırdan başlıyor ve bir şeyler craftlayarak ve inşa ederek gelişiyorsunuz. Oyunda binlerce materyal mevcut, craftingleri öğreten NPC yardımıyla ya da internetteki rehberler sayesinde hangi materyal ile neler üretebilir ya da bir bossu kesebilmek için en azından ihtiyacınız olan güç seviyesinde olup olmadığınızı kontrol etmek adına bir fikir sahibi olabilirsiniz.

Oyundaki crafting sistemi oldukça basit, hangi materyalin hangi eşyayı yaptığını keşfet, o materyali düşürmen gereken yere git ya da yaratığı öldür, o materyali işleyebilmek için gerekli olan fırın ya da benzeri binbir çeşit olan eşyaları kullan ve istediğin eşyayı üret. Kanatlardan botlara, tonlarca kostüm, silah aklınıza gelemeyecek her şey mevcut.

Terraria'nın side scroll oynanan bir oyun olduğunu söylemiştim, Minecraft ile arasında çok fazla fark var ama en belirgin farkı haritanın bir yerde sona eriyor olması, eğer harita Minecrafttaki gibi sınırsız olsaydı sanıyorum ki bu oyunu yüzlerce saat daha oynardım fakat bu hâli de oldukça tadı damağında bırakan oldukça kaliteli bir oyun, öyle ki piksel grafik olan oyun zevkimin yanında bu oyun benim için gelmiş geçmiş en iyi piksel grafikli oyundur ve bu ünvanı vermemi de hak edecek kadar kaliteli bir yapım.

Terraria'da başlangıçta bulunduğumuz normal bir biyom olmak üzere çöl, madenler, cehennem, bulutlar seviyesi ve uzay, corruption ve crimson isimli iki ayrı bölge (oynayınca görürsünüz ne olduğunu) ve kış biyomu mevcut böyle sayınca oldukça az sayıda bölge olarak gözükebilir fakat yerin binlerce kat altına kadar gidiyorsunuz ki cehenneme gidip oradaki şeytanlara ve içinden lav çıkan slimelara sövün.

Terraria dünyasıyla oldukça renkli bir oyun. Kanlı aydan korsan baskınına oldukça rastgele oluşan etkinliklerle dolu ve keyifli, bir o kadar da ödüllendirici bir oyun. Etkinlikleri yaratıklardan düşen belli materyaller ile kendinizin de oluşturabilmeniz daha doğrusu spawn edebilmeniz de gayet mümkün.

Terraria'da her şeyin fantastik olmasının en iyi yanı her şeye çözüm var. Duvar var diye bir düşmana vuramıyor musun o zaman takip eden bir şeyler fırlatan bir silah kullan, çok hasar yediğini mi düşünüyorsun zırhı yüksek olan eşyaları kuşan ve ona göre efsun bas, rakiplerin yanına gitmek canını mı sıkıyor büyücü, okçu, thrower ya da modlarla destekli binbir çeşit sınıfın yüzlerce silahlarını kuşan ve dilediğin gibi oyun stilini belirle.

Terraria o kadar renkli ve bir o kadar da karanlık dönemler barındırıyor ki gerçekten insan ilk oynayışında bu şeyleri keşfederse hayretler içinde kalıyor olsa gerek, hard mode dediğimiz Wall of Flesh'i kestikten sonraki zorluk seviyesi ile oyun adeta sıfırlanmış gibi oluyor ve dünyanızda bulunan farklı madenler, yaratıklar, biyomlar ve yeni bosslar ile tekrardan bir macera içine giriyorsunuz. Bu arada unutmadan söylemeliyim ki hayatımda oynadığım en çok boss çeşidine sahip oyundur kendisi.

Terraria'yı arkadaşlarınızla oynamanın bir çok keyifli yönü var fakat en son gelen güncellemeyle beraber yapabileceklerinizin çeşidi de bir hayli artmış fakat ben bunları size söylemeyeceğim çünkü oyun hayal gücünüz kadar var olan bir oyun ve kendi eğlencenizi kendiniz dilediğince bulabilirsiniz, ama yürüyüş şeklinizi belirledikten sonra oyuna arkadaşlarınızla girdiğinizde sürekli a-a-a d-d-d spamleyerek oluşan animasyona bakarak kahkaha atmak da en basit eğlence yöntemi olarak benden size tüyo olabilir ^_^

Terraria hakkında çok fazla yazılacak şey var ve bunların hepsi iyi yönde fakat her iyi şeyin bir sonu olduğu gibi Terraria'nın da var. Bu oyun 18₺'den fazlasını hak ediyor eğer bu oyunu satın almakla ilgili kafanızda bir soru işareti varsa ya da indirime girmesini bekliyorsanız benden size tavsiye indirim falan beklemeyin efendim alın ve oynamaya başlayın, mümkünse arkadaşlarınızla oynayın çünkü birlikte oynamak gerçekten çok keyifli.

Terraria'ya puanım 9.8/10 (Oyun dünyası keşke biraz daha büyük olsaydı ve Empress of Light'ın sabahki zorluğundan dolayı puanımı kırdım)
Recent Activity
57 hrs on record
last played on 7 Nov
125 hrs on record
last played on 7 Nov
126 hrs on record
last played on 6 Nov
Kahraman Bey 22 Dec, 2023 @ 1:28am 
Sağ ol kardeşim sen de benim hayranımsın dskfjkldjfsaklfjsklfjskl
Kebab( ͡~ ͜ʖ ͡° )つ-{}@{}- 21 Dec, 2023 @ 12:18pm 
Abi hayranımsın :beeped:
Kahraman Bey 10 Oct, 2023 @ 10:54am 
Ne bileyim olm ben de seni tanımıyorum ki dfsalşksdlşfkas
Rixum 10 Oct, 2023 @ 8:55am 
ben saba be zaman yazmışım amk sen kimsin bu arada isimlerimiz aynı adaşımm
Kahraman Bey 10 Oct, 2023 @ 4:45am 
asdölfjaskldfhjasjkdhfksa
Xemrind 9 Oct, 2023 @ 9:45pm 
cehennemin 7 katı gibi aq aşağıdaki yorumlar kısmına inene kadar ömrüm bitti