Recent reviews by Garev Kalashnikov

Her zombi hayranının kafasının bir köşesinde pusuda bekleyen o senaryoyu bize INFECTION FREE ZONE sunuyor!

The Walking Dead veya post-apocalypse (kıyamet sonrası) senaryolarla kafayı bozmuş arkadaşlar dışarı çıktığında, işten eve gelirken neler düşünür?

''Ulan zombi virüsü çıkarsa ilk bu eczaneyi yağmalarım.''
''Eğer zombiler olursa ilk bu marketi yağmalar köşedeki binayı da kendime sığınak haline getiririm.''
''Şu okulu / spor salonunu da geçici barınak olarak kullanırım.'' minvalinde şeyler düşünür. Düşünmediniz mi hiç? Ben de inandım tamam. (Asla inanmadım).

Bu oyun size bu imkanı tanıyor! Senkronize ve güncel haritadan oturduğunuz evi, yaşadığınız çevreyi seçme imkanını sizlere sunuyor. Artık kıyamet senaryosu sadece zihninizi oyalamayacak, buna yönelik planlarınızı simülasyona dökebileceksiniz.

Sokağınızda eczane mi var? Gidin yağmalayın, içinden ilaç ve sağlık kitleri çıkıyor.

Market? O yağmalamak istediğiniz marketi araştırdığınızda bir dünya yiyecek ve yapı malzemesi çıkıyor.

Okul mu? İşte orada da bilimsel araştırmalar için kullanabileceğiniz kitaplar mevcut :)

Oyunu en kolay moda alın, yine de stratejiyi doğru yürütemezseniz kurduğunuz barınağın ömrü çok kısa oluyor. O yüzden stratejinizi güzel belirleyin.

Bu oyunda odun her şey demektir. Odun yoksa tarladaki buğdayı yemeğe dahi çeviremezsiniz. Atmosfer çok güzel, seslendirmeler güzel dolunaya denk gelen geceler ise en güzeli :) (Zombiler o gece saldırı veya baskın yapmıyor).

Gelelim artı ve eksilere;

Artılar:

+Oyun TÜRKÇE
+ Erken erişim olmasına rağmen ''şimdilik'' yeterli ve ileride gelecek vaat eden bir yapısı var. (Oyun giriş ekranında yakın geleceğe yönelik planlarını firma sizlere sunuyor).
+ Harita dizaynı gerçekle neredeyse birebir. Sadece bazı sokak isimleri çıkmayabiliyor ki çok normal.
+ Gerçek bir kıyamet senaryosu, güzel gerilim.

Eksileri:

- Araştırma ağacı henüz çok toy ama yukarıda da belirttiğim gibi güncellemeler ile eklemeler yapılacak.
- En kolay modda dahi baş edilemeyen büyük zombi sürüleri
- Önceki hayatında dahi insanlıktan nasibini almamış ALFA or.spu çocuğu sürü liderleri
- Optimizasyon, sisteminiz ne kadar güçlü olursa olsun bazen takılmalar oluyor. (Firma geri dönüşleri dikkate alıyor ve düzeltmek için çaba gösteriyor içiniz rahat olsun).

İçiniz rahat bir şekilde alın ve oynayın. Pişman olmayacaksınız.

Oyunu oynamadan evvel birçok araştırma yaptım, incelemeden evvel de dolu dolu 30 saat oynadım. (Hala bitmedi)

Birçok insan forumlarda, internet sitelerinde oyunu eleştirmişler. Sürekli motor sürmekten veya görev yapmaktan bahisle sıkıcı olduğunu belirtmişler. Bu tür olumsuz eleştirileri görüp de oyundan vazgeçmeyin, oturun oynayın pişman olmayacaksınız.

Öncelikle, karakterimiz kıyamet senaryosundan önce bir motor çetesine üye, amiyane tabirle ''motorcu''. Kıyamet sonrası senaryoda arkadaşımız Boozer ile yollarda sürmeye, zombi öldürmeye ve birtakım hayatta kalan kamplar için bazı görevleri yapmaya devam ediyoruz. Karakterimiz davet alsa dahi hiçbir kampa bağlı kalmak istemiyor çünkü kendisi bir motorcu ve yapısı gereği ''Anarşik'' yani düzen karşıtı.

Kampların görevini yapıp ihtiyacı doğrultusunda kredisi varsa alışveriş yapabiliyor. Tabi kuru kuruya görev yapmıyorsunuz. Oyun ne kadar açık dünya olsa da, açık dünya zombi oyununa göre gayet yeterli bir hikayesi var.

Oyunda ilk sinematikler bittikten sonra elimize aldığımız motor gerçekten berbat. Ancak görev yapıp kamplarda güven kazandıkça hem yetenek puanı kazanıyor hem de motorumuzu ve silahlarımızı geliştirebiliyoruz. Oyunun erken safhasında öyle ben gideyim pata küte zombi geberteyim olayı yok. İsabet almak bile belirli bir süreden sonra kolaylaşıyor.

Sürüler ilerleyen süreçlerde ortaya çıkıyor. Siz ''yeterli'' olmaya başlarken oyunda sürüler baş göstermeye başlıyor. O yüzden endişe etmenize çok gerek yok.

Gelelim artı ve eksilere;

Oyunun olumlu yönleri:

+ Doğa manzarası ve atmosfer gerçekten harika, saatlerce oynasanız bile sizi yormayan bir grafik var.
+ Seslendirmeler çok kaliteli
+ Karakterler arası ilişkiler olması gerektiği gibi
+ Müzikler çok güzel

Oyunun olumsuz yönleri:

- Bazen motorun benzinini doldururken aniden gerilim müziğinin girmesi ve tedirgin olmanız (ciddiyim)
- Bazı görevler tekrar ediyor, bunaltmasa da sıkıcı olabiliyor.
- Taylor denen bir orosbu evladı var. Oyunun ilerleyen aşamalarında karşılaşıyoruz. Bu orosbu evladının konuşma şeklinden tipinden nefret ettim. O karakteri seslendirenin ayrı, canlandıranın ayrı mına koyayım.

Atın sikini itin sikine saydırmışlar, yetmemiş bir de oyun yapmışlar.

Crossfire haritasında nostalji yaşamak mı istiyorsunuz?

2005'den bu yana her şey çok değişti. İnternet kafelerdeki loş ışıklar altında sürekli ctrl+space spamlayan speedruncılar, bazuka ile lazeri açıp karşı tarafa aksiyon yaratmak isteyen ruh hastaları ve sadece ok ile oynayan Rodok arbaletçileri. Hepsi değişti, şimdilik sadece Rusya ya da Ukrayna civarından pcleri külüstür olan ve bu oyunu 1000+ saat spamlamış mutantlarla eşleşiyorsunuz.

Değişmeyen tek şey var, depremi aktif eden orosbu çocukları... Israrla depremi aktif edip yukarıdan aşağıya inen 2 havalandırma borusunun altına kumandalı bomba döşüyorlar. 2005 yılından beri aynı taktik, asla değişmediler.

Oyunu hiç spoiler almadan oynamaya başlarsanız sürekli döngüye giriyor. Yanlış yaptığınız her eylem için daha çok döngüye giriyorsunuz. Son peygamber müjdelenmemiş olsaydı, bu oyunu oynayanlar peygamberlik için sınandığını dahi düşünebilirdi.

Atmosfer şahane, seslendirmeler harika. Kulaklıkla bildiğiniz ortamı yaşıyorsunuz.

Oynanmasını tavsiye ediyorum ancak sürekli kapıdan içeri gir çık yaptıktan sonra eşimizin bize sürekli olarak sormuş olduğu
''Harika bir gece, bil bakalım kim tatlı yaptı?''

sorusuna istinaden şöyle bir diyaloğun açılmasını isterdim:
''Ya bi git sokucam senin midene be kardeşim ya, bağırsağına da götüne de giricem artık ya. Aş evi mi burası? ÇIK GİT LAN ÇIK GİT! Bu nedir ya? Ya dejavu oldum ya. Hep aynı şeyleri duyuyorum ya.''

Kısa ve tadımlık.

Oyun buglarla dolu, bir süre sonra hayvancılıktan daha fazla para elde etmeye başlayınca oyunun tadı kalmıyor. (Özellikle domuzlar çok kazandırıyor etten)

Ama arkadaşlarımla gireyim herkes muhabbet ederek vakit geçirsin derseniz ideal.

Araba sürmek eziyet, buglardan geçilmiyor.

Benzinliğin orası geyik kaynıyor, bug var sürekli geliyorlar.

Bir hedefiniz yok, şehir çok küçük. Oyun henüz çok eksik, alıyorsanız ona göre alın..

Eğer Trilogy pack şeklinde 3 oyunu birden alacaksanız size naçizane bir tavsiye:

İlk oyundaki karaktere bağlanmayın.

Fakir bir taksiciyken zengin bir mafyaya dönüşen karakter en son ailesini kurtarabilmek adına gammaz olup bir dedektife tüm sırları döker. Tabi tüm sırları afişe ederken yemek yiyecek parası dahi yoktur. Hayatın her aşamasını gören birisi olan Tommy Angelo bağlanılmaması gereken bir karakterdir.

Ayrıca remake gerçekten başarılı, özene bezene sinematiklerden tutun da oynanışa kadar baştan aşağı değiştirmişler.

2. oyunu da peşi sıra oynayın, pişman olmazsınız.

3. oyunu sakın oynamayın...

Savaşın her türlü yönünü 2D grafiklerle aktarmaya çalışmış ve başarmış bir yapımcı var karşımızda,

Öncelikle kaynak toplamak, yaralanan ekip arkadaşları ile ilgilenmek, psikoloji bozulan kişilerin mental çöküşünü adım adım bize aktarıyor oyun. Yemek bittiği vakit akşam araştırmaya mı çıksam yoksa dinlensem mi diye kritik kararlar vermeniz gereken noktalar da mevcut.

Oyun alınır ve oynanır, saatlerce de ekran başına kilitler sizi.

DLClere gelecek olursak eğer, FATHER'S PROMİSE DLC'sini muhakkak alın. Oyunun en güzel ve en dokunaklı hikayesi yazılmış. Çok şey kaçırırsınız.

TANK'ın doğal olduğunu savunan arkadaşım var amk.

Bambaşka bir konsept, bambaşka bir oyun tarzı.

Bu sefer nişan alıp ateş etmek yok, point & click yok.

Cinayet büroya atanmış yeni bir polis olduğunuzu düşünün. İlk işiniz eski bir bilgisayarda parçalara ayrılmış videoları birleştirerek bir çözüme ulaşmak. Öyle ufak parçalar da değil he, kimi video 6 saniye kimisi 2 Dakika.

Bilgisayar o kadar kötü ki, arama motorunda bir kelime yazdığınızda sadece ilk 5 videoyu gösteriyor. Diğerleri yok.

Size devlet memurluğunu dibine kadar yaşatacak bir hissiyat! Bilgisayar çok kötü, sizden önceki çalışan işini tam yapmamış ve iş size kalmış.

Bunun üstüne amiriniz ''Sabaha kadar bitecek o iş, değişim vakti geldiğinde vakayı çözmüş olacaksın.'' demez mi? Hemen kendinize demli bir çay koyup kelime kelime arama motoruna yazmaya başlıyorsunuz.

Oyunun Türkçe yamasını ayrıca indirebilirsiniz ama tüm kelimeleri arama motoruna ingilizce yazmak zorundasınız. Mesela, kadın videoda ''Blonde'' dedi. Hemen izlediğiniz videodan çıkıp Blonde yazıp çıkanları tek tek izliyorsunuz. Amaç, parçaları birleştirmek ve vakanı ne olduğunu anlamak.

Kadının oyunculuğu şahane.

Oyunda çok zorlanırsanız size basit bir tüyo vereyim;

Videoya tıkladığınızda açıklama kısmında ''BLANK'' yazıyor. Mesela çıkan 5 videoyu izlediniz, izlediğiniz her videonun BLANK yazısını tek tek silip tekrar arama butonuna basarsanız, kronolojik sıraya göre diğer videolar geliyor. Böyle böyle yaparak 200+ videoyu çok kısa sürede bitirebilirsiniz. Diğer türlü tek tek kelime yazınca videolar karışık sıradan geliyor ama oyunun asıl amacı da o zaten. Ayrı parçaları birleştirmenizi istiyorlar. Çok zorlanırsanız ve kafanız karışırsa da dediğim bu yöntemi uygulayın.