10
Products
reviewed
812
Products
in account

Recent reviews by PlotTwist

Showing 1-10 of 10 entries
24 people found this review helpful
51.3 hrs on record
Sanat ve Disco Elysium
Size sanat nedir desem ne dersiniz? Fazla genel ve açıklaması belki de zor bir soru olmuş olabilir. Onun yerine başka bir soru deneyelim: Oyunlar sanat mıdır? Buna ne cevap verirsiniz bilmiyorum. Ancak benim cevabım her oyunun değil ama bazı oyunların sanat olacağıdır. Bu konuda da oyunun genel hatları ve hissettirdikleri benim için çok önemli. Kimi oyunlar var ki pırıl pırıl bir görselliğe sahip. Ama hikayeleri iyi değil veya oynanış konusunda eksikler. Kimi oyunlar iyi gözükse bile gücünü sadece oyun motorundan alır; sanat namına hiçbir şey sunmazlar, üzerlerinde uğraşılmadığını hissettirirler. Bu yazıya neden böyle başladığıma değinirsek... Ben Disco Elysium'un gerçekten iyi bir sanat eseri olduğunu düşünüyorum. Üzerine uğraşıldığı belli olan, görsel tarzı ve genel tasarımı ile gözlere şenlik yapıya sahip bir oyun. Hikayesi ve oynanışına birazdan değineceğim ama bu öğelerin de oyunun tarzına uygun olduğunu düşünüyorum. Eğer buraya kadar okuduysanız sizi yazının geri kalanını da okumaya davet ediyorum.
Başlangıç ve Hisler
Oyunu ilk oynadığım günü hatırlıyorum. O zamanlar oyunda Türkçe dil desteği yoktu. İngilizcemin yeteceğini düşünerek oyuna başlamıştım. Sıradan bir oyun olmadığını adeta yüzümüze vuran, felsefik diyebileceğiniz bir açılışa sahipti oyun. Daha o andan itibaren oyundaki seslendirmelerin muhteşem olacağını anlamıştım. Daha sonraları pek zaman bulamadım ve aradan zaman geçince de oyuna dilimizin eklenmesini beklemeye karar verdim. İyi ki de bu kararı vermişim. Çünkü böyle bir oyunu Türkçe oynayabilmek gerçekten büyük bir nimet ve yapımcılara bunun için gerçekten minnettarım.
Konuya dönmem gerekirse eğer... Aradan yeterince zaman geçti ve ben bu oyunu oynayabilecek vakti ve isteği kendimde buldum. Zaten çok da oynamamıştım, bu yüzden en baştan karakter özelliklerimi dağıtıp oyuna giriştim. Zekası ve duygusal hisleri ile öne çıkan bir karakter oluşturduktan sonra başlattım oyunu. Muhteşem seslendirme ile oyunun içine girmiştim. Artık Disco Elysium maceram resmi olarak başlamıştı.
Sıra Dışı Ama Tanıdık Bir Dünya
Karakterimiz, oyuna akşamdan kalma bir durumda ve anormal bir hafıza kaybına sahip olarak başlıyor. Ne olup ne bittiğini bilmiyoruz. Bildiğimiz tek şey kendimize çeki düzen verip odamızdan çıkmamız. Oyunla ilgili en ufak bir spoiler olmaması açısından devamında olan olaylara ve tanıştığımız karakterlere pek değinmek istemiyorum. Ama en ufak detaylarla bilgi vermem gerekirse sanırım şu şekilde ifade edebilirim: Anlattığım durumda oyuna başlıyoruz ve çözmemiz gereken bir cinayet var. Pek iyi durumda olmayışımız bize epey zorluklar yaşatacak ve bir yandan benliğimizi hatırlamalıyız. Hatta bunu farklı şekilde desem daha iyi olabilir. Bu oyun kim olduğunu bilmek ile alakalı. Hayatın gerçekliği ile alakalı. Hiç beklenmeyecek bir şekilde kişisellikle alakalı bu oyun. Çevre ve karakterler; olaylar size farklı geliyor. Her an karşılaştığınız türden bir cinayet çözme oyunu değil bu. Bir benlik oyunu, kimlik oyunu. Karakterin davranışlarına yön verecek olan sizsiniz ve bu yolda karakterin durumuna da tanıklık ediyorsunuz. Onu yönlendiriyorsunuz. Böyle bir ortam size çok farklı da gelse aslında fark ediyorsunuz ki bu durum çok tanıdık. Herkesin düşünebileceği saçma denebilecek düşünceler, kaybolmuşluk hissi, içinizdeki hareketlilik veya durgunluk, seçeceğiniz ahlaki seçimler ve sonuçları... Hepsi gerçek hayatlarımıza göz kırpan ve belki de üzerine bu kadar düşünmediğimiz durumlar. İşte oyunumuz bunlar üzerinden size etrafınızı düşünme fırsatı veriyor. Diyaloğa girdiğiniz her karakterle olan konuşmanız size gerçek hayatı düşündürüyor. Tüm bu kaybolmuşluklar, ölümler, dostluklar, iyilikler ve kötülükler... Hepsi üzerine düşünmenizi sağlıyor oyun.
Hikaye ve Oynanışın Uyumu
Disco Elysium'un hikayesi ile ilgili yorumlarımı sizinle paylaştım. Peki oynanış ve hikaye ne kadar uyumlu, birbirine ne kadar köstek değil destek oluyor? Öncelikle oyunun oynanışı tepeden yönettiğimiz ana karakterimizi çevreyle ve çevredekilerle etkileşime sokarak süregeliyor. Çoğunlukla da okuyoruz. Sırf okumaya sabır göstermeyip bu oyunu kaçıranlara da gerçekten çok üzüldüğümü belirtmem lazım. Tabii ki de herkes her şeyi beğenecek diye bir konu yok ve herkese saygılıyım. Ancak gene de oyunun en kuvvetli yanının, okumanın ve bu sayede atıldığımız maceraların, bu şekilde görmezden geliniyor olması beni üzüyor. Yine konudan sapıyorum, affedin beni. Hemen döneyim.
Anlayabileceğiniz gibi Disco Elysium, aslında oynanış anlamında oldukça sade. Zaten bu konuda hiçbir iddiası da yok. Hikayesinin ve içinde barındırdığı maceraların yansıtılabileceği en iyi oynanış da bu şekilde bana kalırsa. Etraftaki sokak yazılarını okumak, çevredeki belirli nesnelerle etkileşime geçmek ve karakterin düşüncelerine yön vermek, etrafımızdaki insanlarla bazen hikayemiz için gerekli bazen de bir o kadar gereksiz diyaloglara girmek gerçekten çok doğal hissettiriyor. Bazen kendinizi çok alakasız birisiyle siyaset tartışırken buluyorsunuz. Bazen buna ara verip cinayet soruşturmanıza devam ediyorsunuz. Bazen ise bir çocukla münasebetiniz oluyor. Çocuk sizi sinir ediyor, kendi şansını size karşı zorluyor. Siz ise tavrınız konusunda özgürsünüz. Neticesinde bir çocuk olduğunu kabul edip onunla hiç muhatap olmayabilirsiniz. Karşınızdaki bu çocuk ile küfürleşebilir ve hatta ileri gidip ona vurmayı deneyebilirsiniz de... Vurmayı deneyebilirsiniz dedim, evet. Çünkü bu oyundaki bir diğer oynanış unsuru da zar atma mevzusu. Gelin şimdi bunu irdeleyelim.
Zar Sistemi ve Yetenekler
Oynanış sırasında seçebileceğiniz bazen isteğe bağlı bazen de seçmeniz gereken bir sürü diyalog var. Bazıları da karakterinizin yeteneklerine bağlı olarak bir miktar başarı şansına sahip oluyor. Yetenekler konusunda oyunumuz 4 ayrı noktada farklılaşıyor. Bunlar zekâ, duyarlılık, bünye ve motor beceriler. Tabii bir de her yetenek sınıfı kendi içinde 6 adet olacak şekilde farklı alt yeteneklere ayrılıyor. Genel yeteneklere dağıtacağınız belli sayıda puanla oyuna başlıyorsunuz (İsterseniz oyunun hazır olarak puanları dağıttığı karakterlerle de başlayabilirsiniz.). Yazımın öncesinde de belirttiğim gibi ben karakterimi zekâ ve duyarlılık yetenekleri yüksek şekilde oluşturdum. Bu sayede onların sunduğu alt yetenek puanlarım da yüksekti. Yetenekleri oyunun içindeki ekstra mekaniklerle arttırıp azaltabiliyorsunuz. Mesela etrafta gezinirken bulduğunuz bir kıyafet mantık yeteneğinizi yükseltip indirebiliyor. Bunun harici bir de "zihin sarayı" mekaniği var. Karakterinizin başkaları ile kurduğu belli başlı diyaloglar sayesinde karakteriniz bazı düşüncelere sahip oluyor. Zihin sarayı kısmına girip bu düşüncelerinizi bu fikirler üzerine yoğunlaştırarak yetenek puanınızı arttırabiliyor veya başka pasif etkiler kazanabiliyorsunuz.
Konuya geri dönelim. Başkaları ile girdiğiniz sohbetlerde bazı diyaloglar belirli yeteneklerinizin yüksek olmasını istiyor ve buna bağlı olarak başarı şansı sunuyor. Mesela birisinin düşünceleri ve duyguları hakkında iyi fikir sahibi olup onun dilinde konuşabilmeniz için empati yeteneğinizin yüksek olması gerekiyor. Ne kadar yüksekse o kadar başarı şansı kazanıyorsunuz. Ancak şunu da söylemek gerek ki başarı şansınız çok yüksek bile olsa bazen başarısız olabiliyorsunuz. Kendi içinde başarısızlık bile tatlı diyaloglara yönlendirebiliyor sizi.
Son Sözler
Disco Elysium, gerçekten benim için bir sanat eseri. Diyaloglardaki özgürlük inanılmaz. Hikaye ise mutlaka spoiler yemeden deneyim etmeniz gereken türden. Oyunu başından sonuna kadar büyük bir hevesle oynadım ve aradığımdan fazlasını buldum.
ARTILAR
+ İyi yazılmış diyaloglardan ve karakterlerden oluşuyor.
+ Merak ettiren bir hikayeye sahip.
+ Çevre tasarımları ve renk paleti şahane.
+ Oyunu "özgür" oynayabiliyorsunuz.
+ Müzikler harika ötesi.
EKSİLER
- Bazen sürekli okumak yorucu olabiliyor.
- Oynanışta ve görsellikte çok ufak "bug"lar yaşanabiliyor.
NOT
96/100
Posted 6 November, 2023.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
30 people found this review helpful
30.7 hrs on record (30.3 hrs at review time)
Evet. İlk başta ismin ününden faydalanmak isteyen alakasız ve sıradan bir oyun gibi dursa da tam o şekilde değil. Doğru; teknik olarak buna devam oyunu diyemeyiz herhalde. Ama bu daha önceki oyunlarla ilgili bağlantı olmadığı anlamına gelmiyor tabi ki. Bu arada bu incelemede herhangi bir spoiler yer almamaktadır. Rahatça okuyabilirsiniz.


Oyun bizi Seattle'da babasıyla yaşayan abi kardeş ikilisinin hikayesine götürüyor. Hayat yeterince iyi ve olabildiğine normal. Ancak bu bir Life is Strange oyunu. İşler sürekli iyi gidecek diye bir olay yok. Bazı olaylar yüzünden Sean, kardeşi Daniel ile yollara düşmek zorunda kalıyor ve ana amaçları Meksika'ya ulaşmak. Herhalde ilk bölüm için bunları söyleyebiliriz.


Oyun teknik anlamda ilk oyuna göre daha iyi. Sonuçta daha sonra çıkan bir oyun ama Life is Strange'in kendine has grafik tarzını koruyup onu geliştiriyor ve ilk oyunda rahatsız eden yüz animasyonları bu oyunda daha düzgün gözüküyor. Oyunda yapılan seçimler oyunun sonunu özellikle ilk oyuna kıyasla fark ettirmeden bir hayli etkiliyor. Yaptığınız yolculukta kardeşinize ve etrafınızdakilere karşı davranış ve tutumlarınız yine ilk oyuna göre daha etkili. Açıkçası ilk oyunun yeri benim için ayrı olacak ama teknik özellikler ve seçim çeşitliliği açısından düşünürsek daha iyi bir oyun var elimizde.


Gelelim oyunun bana göre eski olan yanlarına. Umarım diyeceklerim yanlış anlaşılmaz ama oyun ırkçılık ve eşcinsellik konularına dikkat çekmek amacıyla hareket edip oyunun hikayesine bunu yedirmeyi unutuyor resmen. Bu konularda hikayeye uyan ve çeşitlilik katan birçok konu olsa da aynı miktarda birçok zorla iliştirilmiş konu da var ve sorun bunların çok yapay durması; başka bir şey değil.


Başka bir eksiyi söylemek gerekirse de bazı bölümlerde tempo düşüyor. En azından benim özellikle 3. bölümde bu durumdan dolayı canım sıkıldı. Giden hikayeye birden ara verilmiş gibiydi. Haliyle bu sizin de canınızı sıkabilir. Ha bir de tahmin edebileceğiniz gibi oyun aksiyon konusunda bir şey vadetmiyor. Bunu bilip de almanızı öneririm.

SON SÖZ
Sözün özü ilk iki oyunu beğenmiş kişiler bu oyunu da beğenecektir diye tahmin ediyorum. Seriye giriş yapmak isteyip de bu oyunu almak isteyen varsa her türlü ilk oyundan başlamasını tavsiye etsem de bu oyundan başlarsa da çok bir şey kaybetmez. Yine de bazı küçük olayları ve göndermeleri anlamak isteyen kişiler birinci oyundan itibaren alabilir.

ARTI
+ Korunmuş ve geliştirilmiş grafik tarzı
+ İlk oyuna kıyasla daha iyi yüz animasyonları
+ Geliştirilmiş seçimler ve sonuçları
+ Bazı bağlantılar ve göndermeler
+ Kontroller iyi
+ Olay örgüsü ve karakterler iyi

EKSİLER
- Bazen tempo çok düşüyor
- Irkçılık, eşcinsellik konuları ve siyasi konular gereksiz yere karşınıza çıkabiliyor
- Ufak tefek bug'lar
NOT
92/100
Posted 22 September, 2020. Last edited 22 September, 2020.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
18 people found this review helpful
17.4 hrs on record (16.4 hrs at review time)
Metro: Last Light Redux ile ilgili baştan söylemek istediğim bir şey varsa o da kesinlikle ilk oyundan iyi olmasıdır. İlk oyunun hemen sonrasında geçen oyunumuz (Bilmiyorsanız söyleyeyim; Metro oyunlarının iki sonu oluyor. Biri kötü ve diğeri iyi son. Metro: Last Light Redux ise ilk oyunun kötü sonundan devam ediyor.) hikayeyi güzel şekilde devam ettiriyor ve yeni karakterlerle beraber yeni mekanlar hikayeye zenginlik katıyor. Eklenen yeni düşmanlar olması oyunun oynanış çeşitliliğini biraz artırmış olsa da oynanışın temel olarak aynı kaldığını söyleyebilirim. Yine de bunun bir eksi olduğunu düşünmüyorum. Teknik açıdan oyunun optimizasyonunun genel olarak iyi olsa da özellikle bazı mekanlarda FPS oranınız ani düşüşlere uğrayabiliyor. Oyunun atmosferi gerçekten çok iyi olmasına rağmen herkese hitap etmediği de kesin. Karanlık ve kapalı alanlara karşı korkunuz varsa veya bu tür alanlarda durmak sizi rahatsız ediyorsa bu oyun genel olarak hoşunuza gitmeyebilir. Ancak ilk oyuna göre daha çok açık alanda geçiyor desem doğru olur. Biraz bug barındırıyor ama ciddi bir şeyle karşılaştığımı hatırlamıyorum. Söyleyebileceğim son eksi de yapay zekanın bazen çok yapay hissettirmesi olur herhalde. Özellikle insan düşmanlarınız bazen pek akla sahipmiş gibi gelmiyor.
Sadede gelecek olursam yeterli oynanışı ve güzel hikayesiyle birlikte karakterlerin işlenişinin iyi olduğu bu oyunu almanızı kesinlikle tavsiye ediyorum. Eğer ilk oyuna da sahip değilseniz isterseniz indirimi bekleyip ''Metro Redux Bundle'' alabilirsiniz.
ARTI
+ Mükemmel atmosfer
+ İyi tasarlanmış karakterler
+ İlgi çekici mekanlar
+ Eklenen yeni düşmanlar
+ İlgi çekici ve sürükleyici hikaye
+ Müzikler
EKSİ
- Bazı yerlerde ani FPS düşüşleri
- Karanlık ve kapalı alanlar bulundurmasıyla herkese göre değil
- Ufak tefek bug'lar
- Yapay zekanın çok yapay hissettirmesi
NOT
94/100
Posted 20 February, 2020.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
16 people found this review helpful
1.1 hrs on record
Not: Bu inceleme yapılan ilk Türk incelemedir.
Benim için oyunun değindiği tema ve vaadettikleri gerçekten hoş ve ilgi çekiciydi. Oyunu gerçekten büyük umutlarla çıktıktan bir gün bile geçmeden satın aldım. Şunu söylemem gerek ki almasam da olurmuş. Oyunun teması gerçekten iyi. Oraya laf edemem ancak hikayenin işlenişini beğenmedim. Oyunda 3 kere ölme/yakalanma hakkınız var ve bunlar bitince oyuna baştan başlama durumundasınız. Her baştan başladığınızda temanın değindiği Hristiyan halkının liderlerinin davranışları değişebilir. Aslında bu iyi gibi gözükse de pek etkisini göremedim. Çünkü sonuç aynı oluyor. Amacımız yeğenimizi bir Hristiyan tarikatından çekip almak olan oyunda bir yere gitmekle ilgili görevler alıyoruz ama bunu yapmak o kadar da zevk vermiyor. Kontroller ise berbat. Karakteriniz düz giderken birden sağa sapabiliyor. Kısacası teması ve vaadettiklerini yerine getirememiş, yaklaşık 3 yıldır geliştirilmekte olan bu oyun olmamış. Paranız cebinizde kalsın. Almanıza gerek yok. Zira ben de iade ettim.
ARTI
+ Teması ilgi çekici
+ Her yeniden başladığınızda karakterlerin kişiliklerinin değişmesi
EKSİ
- Kontroller berbat
- Oynanışı ilgi çekmiyor
- Tema güzel de olsa oyunda ilerledikçe sıkılıyorsunuz.
- Karakterlerin arkasındaki hikaye merak uyandırmıyor.
NOT
51/100
Posted 17 August, 2019. Last edited 22 August, 2019.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
12 people found this review helpful
1 person found this review funny
22.6 hrs on record (17.9 hrs at review time)
Şu oyun bana hem keyifli vakit geçirtti hem de birçok acı çektirdi. Ama şunu söylemeliyim ki Alan Wake mutlaka oynanması, deneyim edilmesi gereken bir oyun.
Basitçe oyunda doğaüstü ve akıl almaz olaylarla karşılaşıyoruz ve büyük bir gizem havası hakim. Oyun 6 bölümden oluşuyor ve yaklaşık 4. bölüme kadar bu gizem havasını doruklarınıza kadar yaşıyorsunuz. Sonrasında olaylar açıklanıyor gibi hissediyorsunuz ve tekrardan gizem dolu bir atmosfer sarıyor. Grafikler de çıktığı döneme göre yeterli derecede.
ARTILAR
+ Yeterli grafikler
+ Sunduğu muhteşem manzaralar
+ Loot mekanikleri
+ Gerilim dolu başarılı bir atmosfer
+ Düşmanları öldürmek için birçok yok bulunması
+ Sürükleyici senaryo
+ Taslak bulma(!)
EKSİLER
- Atmosfer iç daraltıcı olabiliyor.
- Senaryo fazla ucu açık bitiyor.(Bazıları için eksi olabilir.)
- Bazı mekanlar gereksiz büyük
- Küçük yapay zeka sorunları
NOT
88/100
Posted 10 June, 2019. Last edited 9 July, 2019.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
7 people found this review helpful
74.7 hrs on record (38.7 hrs at review time)
Early Access Review
Subnautica: Below Zero, erken erişimle çıkış yaptıktan yaklaşık 1 gün sonra edinmiştim oyunu. Yani oyun ilk çıkışından beri her güncellemenin tadına bakarak oynamış biri olarak yazıyorum bu incelemeyi. Zaten yazacaklarım aslında basit. İlk oyunu oynamadan bu oyunu almayın.Zira çok anlatılmasa da arada bir hikaye bağlantısı var. Zaten ilk oyun daha büyük bir içerik vaadediyor. Bu oyunu ilk oyundan keyif alanlar ve yapımcıya maddi destek olmak için ve/veya erken erişim sürecini takip etmek için alınabilir. Ancak haritanın daha da büyümesi yani yeni biyomlar eklenmesi, araç geliştirmelerinin düzenlenmesi, bug ve optimizasyon hatalarının giderilmesi ve en önemlisi hikayenin toparlanması lazım. Şüphesiz bu eksiklikler giderilirse ilk oyundan bile iyi olabilir.
Sözün özü, bug ve hikaye kopukluğunu tahammül edebilecekseniz -ki oynama süremden görebileceğiniz gibi ben baya bir tahammül ediyorum ve oyunu seviyorum- oyunu alabilirsiniz. Güzeldir, geliştirilme sürecinde aksaklık yaşanmazsa daha güzel hatta mükemmel olur.
Posted 3 February, 2019. Last edited 22 August, 2019.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
13 people found this review helpful
67.3 hrs on record (23.6 hrs at review time)
Uzatmadan direk lafa girmek istiyorum, çünkü bu konuda fazla sabırsızım. Öncelikle şunu belirteyim: Oyun gerçekten MUAZZAM! Özellikle müziklere bayılacaksınız!

Hikaye adına hiçbir spoiler vermeyeceğim bu incelemede. Kendiniz deneyim edin. Ancak şu kadarını söylemeliyim; oyunda bazı seçimleri yaparken kendinize kızacak veya çaresizliği hissedeceksiniz. Karaktewrler sevinince sevinecek, üzülünce üzüleceksiniz. Onlarla aynı duyguları paylaşacaksınız. Yani evet, karakterlere bağlanıyorsunuz.


Oyunda çok fazla etkileşime geçilebilecek nesne/kişi vb. var. Her yeri araştırın ki olayları daha iyi anlayıp seçimlerinizi de olumlu yönde etkileyin.


Oyunun bazı bölümlerinde neredeyse ağlayacaktım ama kardeşim odama 5 kere girip çıkınca ağlama gibi bir olay başımdan geçmedi. Ama bir daha oynarsam ağlayacağıma inanıyorum.


Sözün özü oyunu gerçekten ama gerçekten her şeyiyle çok beğendim. Genelde oynayanlar ilk 3 bölümü sıkıcı bulmuş ama ben hiç sıkılmadım. Doğru okudunuz, HİÇ! Eksi yanı var mı? Var. Peki onlar ne? Kafanıza bile takmayacağınız buglar ve bazı olaylara yaklaşım tarzımız, bazı olayların tekrar etmesi olabilir ama özellikle son dediğimin oyuna özellikle yedirildiğini belirteyim. İndirimsiz de indirimli de alabilirsiniz. Parasının hakkını gayet iyi veriyor. Oyunun yapımcısı DONTNOD'a ve yayıncısı Square Enix'e teşekkür ederim. Oyunu bitirdikten sonra yapım aşamasını izlemeyi unutmayın!
DÜZENLEME: Bu oyun benim özel oyunum olduğu için kişisel olarak 98 gibi üst düzey bir not vermeyi tercih ettim ancak içim rahat etmediği için oyunun sorunlarıyla beraber tekrar ele alıp en azından daha objektif bir not vermek istedim. Şunu da baştan aradan çıkarmak istiyorum ki her oynadığı oyunda aksiyon mutlaka arayan oyunculara bu oyun hitap etmeyebilir. Doğrudan eksi diyebileceğim olaylardan da bahsetmek gerekirse karakterler konuşurken dudak hareketleri konuşmalara uymuyor. Yapılan bazı seçimler özellikle pek etki ettiğini hissettiremeyebiliyor. Dediğim gibi benim özel oyunum olduğu için hikayesi, karakterleri vs. bunlar bana iyi geldi ancak hikayenin temasından dolayı sevmeyenler, karakterleri boş veya klişe bulanlar da illa ki olacaktır. Demem o ki tüm bu dediklerimden sonra oyunu alacaksanız alın. Fiyatı çok pahalı olmasa da sonuçta zaman harcamayı düşüneceğiniz oyunun bu şekilde olduğunu belirtmek istedim.
ARTI
+ Düşündüğünüz gibi gitmeyen muazzam senaryo
+ Grafik tarzı
+ Elle çizilen altyazı ve menüler
+ Etkileşime geçinilebilecek çevre
+ Düşündüren seçimler
+ Detaylar
+ Ve Elbette ki müzikler!
EKSİ
- Çok ufak buglar
- Seçimlere olan etki diğer oyunlara göre daha az
- Karakterlerin dudakları konuşmalara uymuyor
NOT
Kişisel Not: 98/100
Daha Objektif Not: 80/100
Posted 25 January, 2019. Last edited 24 June, 2020.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
7 people found this review helpful
13.5 hrs on record (11.1 hrs at review time)
Dmitry Glukhovsky'nin romanından uyarlanan Metro 2033 Redux'e yalnızca bir oyun diyemeyiz. Bu oyundan çok bizim alternatif bir geleceğimiz bile olabilir. Nükleer savaşlar yüzünden yeryüzü yaşanılamaz hale gelmiş, insanlar da metrolarda aşamaya başlamıştır. Ayrıca insanlara her daim rahatsızlık veren mutant yaratıklar da vardır. Hiç spoiler vermeden bu şekilde hikayeyi özet geçmiş olayım size.
Hikaye benim gayet hoşuma gitse de bazı yerlerde duygusallık olacağını düşündüm. Ancak oyun birden o olanları unutmuşçasına duygusallık ruhunu benden çekip aldı. Gene de hikayenin gayet iyi olduğunu düşünüyorum.
Oynanış ile ilgili pek söze gerek yok. Mekanikler hoş ve vuruş hissiyatları da iyi. Fakat çok fazla bug var oyunda. Bir canavarla kapışırken özellikle bazı yerlerdeyken başka yere spawn olabiliryorsunuz veya canavarların bazıları çok nadiren de olsa siz onları görürken bir anda ortadan kayboluyorlar ve önünüze aniden çıkıyorlar.
Son söze gelecek olursak yıl olmuş 2019 ve hala bu oyunu oynamamışsanız, özellikle fps oyunlar seviyorsanız veya post apokaliptik oyunlar hoşunuza gidiyorsa alın ve oynayın. Tabi bu oyunun klostrofobiye sahip kişiler için uygun olmadığını da belirteyim.
ARTI
-Güzel oynanış
-Vuruş hissiyatı
-Güzel grafikler
-Fena olmayan yapay zeka
-Merak ettiren senaryo
EKSİ
-Çok bug var
-Bazı bölümlerde krize girip kaydı silmek çok olası (şahsen yaşamadım ben)
NOT
82/100
Posted 14 January, 2019. Last edited 2 August, 2019.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
8 people found this review helpful
34.6 hrs on record (18.0 hrs at review time)
Lara Croft. Namıdiğer Tomb Raider. Crystal Dynamics ve Square Enix tarafından başlatılan ''yeni'' Tomb Raider serisinin ilk oyunu. Peki ilk oyun olarak seriye heyecanlandıran bir yanı var mı?
Tomb Raider, 2013 yapımı bir oyun ve oyunun kontrolleri ve grafiklerinin eskimediğini düşünüyorum. Hikayesi oyunun gerçekten çok iyi. Bazılarınıza klişe gibi gelebilir ama bunu takacağınızı zannetmiyorum. Tomb Raider sizi daha ilk dakikalardan itibaren içine çekmeyi beceriyor. Hikayenin gidişatını merak ediyorsunuz. Oynanış deseniz o da gayet iyi. Sahip olduğumuz silahların kullanımı gayet rahat ancak dümdüz yürürken bazen nedenini anlayamadığım bir şekilde kontroller sapıtıyor. Nadiren olsa da bu durum canınızı sıkabiliyor. Klavye ve mouse ile oynadığımı belirteyim.
Tomb Raider'da keşfedebileceğiniz mezarlar, hikayeyi anlamaya yardımcı olan yazılar, eskiden kalma objeler dolu. Bir de ''challenge'' dediğimiz aktiviteler var. Oyunun ana hikayesini bitirdikten sonra bile bunları bulmak için oynanabilir. Ayrıca oyundaki upgrade sistemini de beğendiğimi rahatlıkla söyleyebilirim.Grafikler de 2013 yapımı bir oyuna göre çok iyi. Size müthiş manzaralar sunuyor.
Tomb Raider'da bir de online mod bulunuyor ama bu kadar yıl sonra oyuncu bulabilir misiniz bilemem :)
Kısacası oyunu indirimli/indirimsiz fark etmez(Tabi indirimde almanızı tavsiye ederim). Alın oynayın. Çünkü gerçekten çok güzel. Son olarak olsa daha iyi olurmuş diyeceğim bir şey var: Keşke mezar keşfetme mekaniği oyunda daha fazla yer bulsaymış kendine!
ARTILAR
-Muazzam detaylar
-Çıkış dönemine göre müthiş grafikler
-Upgrade sistemleri
EKSİLER
-Bazı bug'lar
-Kontroller arada sapıtıyor
-Nadiren de olsa can sıkan optimizasyon problemi
- Keşke mezar keşfetme mekaniği daha fazla yer alsaymış
NOT
88/100
Posted 13 December, 2018. Last edited 1 January, 2021.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
20 people found this review helpful
53.8 hrs on record (45.9 hrs at review time)
Ah Subnautica Ah! Sen ne güzel bir oyunsun böyle. Sen ne yaratıcı bir yapımcının elinden çıkmışsın.
Daha koca haritanın hepsini keşfetmememe rağmen bu oyuna ben 45 saatimi vermişim. Peki değer mi? Kesinlikle ama kesinlikle değer.
Öncelikle oyunda mürettebatından olduğunuz uzay geminiz ''gizemli bir şekilde'' bir gezegene çakılıyor. Oyunda ilerledikçe ve PDA adı verilen dijital belgeleri buldukça hikayeye dair bilgileri öğreniyoruz ve telsizimizden de bize görevler geliyor. Bu şekilde oyunu devam ettiriyorsunuz. Kontrolleri muhteşem ancak bazı kısımlarda oluşan bug'lar kontrollerin önüne geçebiliyor. Gene de birkaç saniye sonra bu hatalar düzeliyor.
Hikaye kurgulanışı ve hayatta kalma mekanikleri gerçekten çok hoşuma gitti. Oyunda zorluk derecesini seçebildiğiniz gibi bir de ''creative'' modu da bulunmakta. Ayrıca Türkçe dil desteğinin olması ayrı bir keyif.
Kısacası hayatta kalma oyunlarına ilginiz varsa bu oyunun direk oynayın. Ancak hiç hayatta kalma oyunu oynamamamış biriyseniz de iyi bir başlangıç oyunu olabilir.

ARTILAR
- İyi kurgulanmış hikaye
- Doyurucu hayatta kalma mekanikleri
- Türkçe dil desteği
- Keşfedilecek büyük bir harita
- Yapılabilecek aktivite çeşitliliği
- Küçük ama yüzünüzü güldüren ufak detaylar
- Hoş grafikler

EKSİLER
- Ufak tefek bug'lar
- Karakterimizi görebilsek iyi olurdu
- Karakterimizin seslendirmesi yok ve başka karakterlerin seslendirmeleri daha iyi olabilirdi

NOT
95/100
Posted 25 November, 2018. Last edited 4 July, 2019.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
Showing 1-10 of 10 entries