Margot Robbie filmleri - En iyi 10 Margot Robbie filmi ve konusu

Margot Robbie, bağımsız filmlerden Hollywood'un gişe rekortmeni filmlerine kadar hiçbir şeye hayır demiyor.

Margot Robbie filmleri - En iyi 10 Margot Robbie filmi ve konusu - Barbie

Margot Robbie aslen Avustralya doğumlu olan ve geçtiğimiz 10 yılı Hollywood'un en popüler aktrislerinden biri olarak geçiren, başarılı bir oyuncu. DC süper kahraman filmlerinden prestijli dönem filmlerine kadar pek çok farklı türde filmi üstlenmeye istekli olmasıyla ün kazandı. Filmografisi her zaman ilgi çekici olsa da, son beş yıl içinde kariyerinde yeni bir aşamaya girdiğini ve Hollywood'da kendisine gerçekten hitap eden rollere odaklanmak için yeterli güce sahip olduğunu net şekilde gördük.

Ayrıca 2014 yılında kurduğu Luckychap Entertainment ile yapımcı olarak da girişimlerde bulundu ve Yetenekli Genç Kadın (Promising Young Woman) ile Dollface gibi kadın liderliğindeki yapımları destekledi. İki Akademi Ödülü adaylığı da dahil olmak üzere rolleriyle birçok adaylık elde etmesi de cabası. Şimdi 30'lu yaşlarının ortasında ve şöhretinin zirvesinde, istediği hemen her projeyi üstlenebilecek bir konumda. Tek soru şu; Margot için sırada ne var? Biz meraklı hayranlar bu sorunun yanıtını beklemeye devam ederken, gelin 2024 itibariyle favori Margot Robbie filmlerimize bir göz atalım.

Ben, Tonya (I, Tonya) (2017)

I, Tonya
Ben, Tonya

90'ların başında en azından genç olan herkes Nancy Kerrigan olayını hatırlar; ünlü patenci, rakibi Tonya Harding'in erkek arkadaşı tarafından kiralandığına inanılan maskeli bir saldırgan tarafından dizine vurularak öldürülmüştü. Ben, Tonya filmi, bu olayı Harding'in hayatının daha geniş bir bağlamına yerleştiriyor; Harding, zorba ve sözlü tacizde bulunan bir anne (Allison Janney tarafından canlandırılıyor) tarafından paten kaymaya itilmiş bir isim. Özünde yetenekli olmasına rağmen, kendisi alt sınıf olarak görülürken zarif ve şık halleriyle ün kazanan diğer patencilere pek uymuyor. Margot Robbie, Tonya Harding yorumunu hem yoğunluk hem de kırılganlıkla dolduruyor, oraya ait olduğunu kanıtlamak için çaresizce yarışırken yüzünde mükemmel bir manik gülümseme yakalıyor. Ben, Tonya'daki performansıyla Robbie, En İyi Kadın Oyuncu dalında ilk Akademi Ödülü adaylığını elde etmişti.

Para Avcısı (The Wolf of Wall Street) (2013)

The Wolf of Wall Street
Para Avcısı

Para Avcısı’nın yıldızı Leonardo DiCaprio olsa da performansıyla adından söz ettiren Margot Robbie olmuştu. Robbie, bu filmde Wall Street'te dolandırıcılık yaparak adını duyuran Jordan Belfort'un seksi karısı Naomi Lapaglia'yı canlandırıyor. Sahnedeki varlığı, yardımcı rolünden en iyi şekilde yararlanmasını sağlayacak kadar etkileyici ve hayranları sinemalardan ayrılırken kafalarında iki ayrı soru belirmişti. Birincisi, bu film sonunda DiCaprio'ya bir Akademi Ödülü kazandıracak mıydı? İkincisi, kimdi bu Margot Robbie ve bundan sonra ne yapacaktı?

Martin Scorsese, 2017 yılında TIME dergisinin her yıl yayınladığı ve dünyanın en etkili 100 kişisini sıraladığı 'TIME 100' listesinde Robbie hakkında şunları söylemişti: “Margot'nun oynadığı her karakterde bir marka gibi ışıldayan, şaşırtan ve meydan okuyan eşsiz bir cüreti var. Para Avcısı’ndaki rolünü daha ilk görüşmemizde almıştı: Leonardo DiCaprio'nun suratına şimşek gibi bir tokat atarak hepimizi hayrete düşüren bir doğaçlama yapmıştı.”

Babil (Babylon) (2022)

Babylon
Babil

Baş döndürücü düzeyde abartılı bir sinema deneyimi olan Babil, hedonistik savurganlığının merkezine Margot Robbie'yi yerleştiriyor. Robbie, Hollywood'un 1920'lerdeki sessiz döneminin ortasında hevesli bir yıldız adayı olan Nellie LaRoy'u canlandırıyor. Başlangıçta bir sessiz film yıldızı olarak başarıya ulaşsa da, sesli filme geçiş kariyeri için sorun yaratır ve zaten şüpheli olan davranışları daha da dengesiz hale gelir. Nellie’ye sağladığı tüm vahşi cazibesiyle Robbie, eleştirmenler ve seyirciler tarafından pek de beğenilmeyen bir filmi tek başına ayakta tutuyor desek yeridir. Bu film yönetmen Damien Chazelle'in en kendini beğenmiş çalışması olabilir, ama aynı zamanda Robbie ve Babil’in geniş oyuncu kadrosunun geri kalanın birinci sınıf performanslar sunmayı başarıyor.

Asteroit Şehir (Asteroid City) (2023)

Asteroit Şehir

Aslında Margot Robbie'nin Wes Anderson yapımı Asteroit Şehir filminde sadece tek bir gerçek sahnesi var, ama o da çok iyi bir sahne. Normalde filmin içinde daha büyük bir rolü olması gerekiyordu, ama günün sonunda Augie'nin yakın zamanda ölen karısının bir fotoğrafında karşımıza çıkıyor. Bu nedenle ikili Asteroid Şehri anlatısı içinde hiçbir zaman etkileşime girme şansı bulamaz, sadece sahne arkasında, her biri kendi oyunlarına ara verdiklerinde karşı yangın merdivenlerinde karşılaşırlar. Konuşmaları kısa, hatta dikkat çekici değil ama kelimelere dökülmesi zor bir duygusal rezonans taşıyor.

Barbie (2023)

Barbie
Barbie

2023'ün meşhur Barbenheimer çift filminin bir yarısı olan Barbie, Warner Bros'un yüksek beklentilerini bile geride bırakarak yılın hiti oldu. Margot Robbie, Barbie'lerin parlak pembe dünyasında mükemmel bir hayat yaşayan Barbie'yi canlandırıyor – ama bir noktada işler tabii ki ters gitmeye başlıyor. Her şey Barbie'nin düztaban olmasıyla başlıyor (yüksek topuklu ayakkabılar için mükemmel şekle sahip ayaklarının aksine) ve feminist bir uyanışa ek olarak son zamanlarda oluşan Ken merkezli toplumun parçalanmasıyla sona eriyor.

IGN editörlerinden Burçin Aygün, Barbie için yaptığı incelemede şöyle demişti: “Çok komik, yer yer duygusal, koca koca adamların Barbie ve Ken’lere kahkahalar atmasını sağlayacak kadar da esprili. Snyder Cut’tan bahsedecek kadar da meta. Gerçek hayata dair söyleyecek çok fazla şeyi var ve sözünü sakınmıyor. Keşke bunu nasıl yapacağında da bir karar kılabilseymiş.

Düşler Ülkesi (Dreamland) (2019)

Dreamland
Düşler Ülkesi

Düşler Ülkesi, adını duymamış olabileceğiniz ve kesinlikle hak ettiği değeri görememiş bir Margot Robbie filmi.1930'ların Teksas'ında geçen, rüya gibi bir ergenliğe giriş filmi. Genç Eugene (Finn Cole) küçük kasaba hayatından ölesiye sıkılmıştır, ta ki başına ödül konmuş kötü şöhretli bir banka soyguncusu olan göz alıcı, tehlikeli Allison Wells (Robbie) ile yolları kesişene kadar. Eugene ailesinin ahırında saklanırken, ikisi arasında Eugene için heyecan verici, Allison içinse biraz acı tatlı olan tuhaf bir ilişki gelişmeye başlar. Hikâye ilerledikçe niyetinin tam olarak ne olduğunu kestirmek zorlaşıyor; aşık bir genci kendi amaçları için manipüle mi etmektedir, yoksa onun masum sevgisini gerçekten çekici mi bulmaktadır? Her iki durumda da Robbie, teknik olarak her an teslim edilebileceği bir kanun kaçağı olmasına rağmen ilişkilerinde tüm güce sahip ve bu dinamiği ustalıkla taşıyor.

Bir Zamanlar... Hollywood'da (Once Upon a Time... in Hollywood) (2019)

Once Upon a Time in Hollywood
Bir Zamanlar... Hollywood'da

Margot Robbie'nin Quentin Tarantino yapımı Bir Zamanlar… Holywood’da filminde Sharon Tate rolünü üstlendiği duyulduğunda bazı hayranlar bu işe biraz şüpheyle yaklaşmıştı. Robbie'nin rolü oynama becerisi konusunda değil, Tarantino'nun 1969'da Manson ailesinin üyeleri tarafından öldürülen genç aktrisin trajik kaderini nasıl ele alacağı konusunda. Filmleri aşırı şiddetle tanınan bir yönetmen olarak, bunun pek de keyifli olmayacağına dair endişeler vardı. Ancak Tarantino, Brad Pitt'in canlandırdığı Cliff Booth ile Manson ailesi arasındaki dövüş sahnesinde bazı kötü eğilimlerine teslim olsa da, Sharon Tate'i kurtarmak için yeniden yazılan tarih son derece dokunaklı. Bunda Robbie'nin Tate rolündeki performansının büyük payı var; onu, beklenmedik bir şekilde hayatta kalmasıyla izleyicilerin kalbini ısıtan saf ve masum birine dönüştürüyor.

The Big Short (2015)

The Big Short
The Big Short

The Big Short, sadece birkaç dakika içinde Margot Robbie'nin gerçek bir film yıldızı olmasını sağladı. Film, bankaların subprime mortgage kredileri satması ve diğer şaibeli finansal anlaşmalara girmesiyle 2008 durgunluğuna yol açan finansal krizi ele alıyor. İşlediği konuların bir kısmı biraz beyzbolun içinden olduğu için, karmaşık konuları açıklamak üzere ünlü oyuncuların ve tanınmış kişilerin cameo'larına yer vermek gibi benzersiz bir taktik kullanıyor, bu da konuyu biraz daha kolaylaştırıyor. Bunlardan en akılda kalanıysa Margot Robbie'nin küvette bir kadeh şampanya eşliğinde borsa jargonunu açıklaması.

İskoçya Kraliçesi Mary (Mary Queen of Scots) (2018)

Mary Queen of Scots
İskoçya Kraliçesi Mary

Margot Robbie, dönem dramalarından asla kaçınmış bir oyuncu değil ama onda modern görünen bir şeylar var. Eğer günümüzde geçmeyen bir film üzerinde çalışıyorsa, bu film genellikle 20'nci yüzyılda ya da sonrasında geçiyor. Ancak bu durum İskoçya Kraliçesi Mary için geçerli değil. Bu defa 1500'lere kadar geri gidiyor ve tüm zamanların en ünlü tarihi figürlerinden biri olan Kraliçe I. Elizabeth'i canlandırıyor. Güvensizliklerini korumak için bir tür savaş zırhı olarak tasarlanmış pudra dolu yüzüyle, İngiltere tahtı için fevri ve nihayetinde talihsiz bir kuzen ve rakip olan İskoç Kraliçesi Mary rolünde Saoirse Ronan'ın karşısında yer alıyor. Mary, Elizabeth'in tehdit olarak gördüğü her şeyi temsil ediyor: Gençlik, güzellik, çocuk sahibi olma yeteneği ve kraliçe olarak onun yerine geçme iddiası. Bir yıldız aracı olarak İskoçya Kraliçesi Mary, aslında Ronan'ı sergilemek için tasarlanmış ama Robbie yine de parlayacağı anlar buluyor.

Yırtıcı Kuşlar (Birds of Prey) (2020)

Birds of Prey
Yırtıcı Kuşlar

David Ayer yapımı Suicide Squad filminde Harley Quinn karakterini canlandırdıktan sonra Margot Robbie karakteri farklı bir yöne çekmek istiyordu. Yırtıcı Kuşlar ile de bunu yapma fırsatı buldu diyebiliriz. Cathy Yan'ın yönettiği Yırtıcı Kuşlar, Harley Quinn'i Joker'in gölgesinden çıkarıyor ve onu Ewan McGregor'un eksantrik kötü adamı Black Mask ve sadist uşağı Victor Zsasz (Chris Messina) ile mücadele etmek üzere bir grup diğer kadın çizgi roman figürüyle bir araya getiriyor. Robbie burada, Joker'le olan ilişkisinden bağımsız olarak Harley Quinn'in tüm tuhaf ve akıldışı yönlerini ortaya çıkarabiliyor.


IGN yazarı Audrey Fox'un makalesinden derlendi.

Yazının Konusu