21 Eylül’de, sonucu dünyaca merakla beklenen ve en çok izlenen futbol karşılaşmalarından biri olarak kabul edilen Fenerbahçe-Galatasaray derbisi oynanacak. Derbi heyecanını Türkiye dışında da yaklaşık 100 ülkeden 50 milyonu aşkın futbolseverin izlemesi bekleniyor.
Bu yıl 399’uncusu oynanacak, Fenerbahçe’nin 147, Galatasaray’ın ise 126 galibiyetinin bulunduğu tarihi rekabet, sadece saha içindeki mücadeleyle de sınırlı kalmayacak. Sponsorluklar, bilet satışları, yayın hakları, dijital reklamlar, maç günü ve öncesinde yapılacak satışlarla karşılaşmanın toplam ekonomik etkisinin yaklaşık 200 milyon TL olacağı tahmin ediliyor. Bu da böylesine önemli karşılaşmaların sportif değerinin dışında ne kadar büyük bir ekonomik değeri içinde barındırdığının göstergesi.
Spor pazarlama şirketi Two Circles’ın bu yıl başında yaptığı araştırma dünyadaki spor endüstrisinin değerinin 159 milyar dolara ulaştığını, 2033 yılına kadar her yıl yüzde 5 artarak 260 milyar dolarlık bir ekonomi haline geleceğini gösteriyor. Bunun arkasında hızla artan izleyici sayısı ve aldıkları spor ürünlerinin etkisi büyük elbette. Farklı spor deneyimleri ve spor tesislerinin spor yapmak isteyenlere doğrudan ulaşması da bu büyümeyi destekliyor.
Spor markaları, spor kurumları ve takımlar taraftarlarını her geçen gün daha iyi tanıyor, onların taleplerini ve isteklerini en iyi şekilde yerine getirmek için daha iyi spor ürünleri üretip izledikleri sporla, taraftarı oldukları takımla yaşayacakları yeni deneyimler oluşturarak büyük bir pazar kuruyorlar. Bunun sonucunda taraftar kazanırken, spor ekonomisi de büyümeye devam ediyor.
Amerikan Ulusal Futbol Ligi (NFL), yüzde 7’lik payla spor ekonomisinin ilk sırasında geliyor. Onu UEFA, FIFA ve Premier League izliyor. Bu da aslında NFL’i değerlendirme dışında bırakırsak futbolun dünyadaki spor ekonomisinde ne kadar büyük bir ağırlığı olduğunu gösteriyor.
Futbolun böylesine öne çıktığı bir ekonomide spor markaları futbola artan oranlarda yatırım yapıyor, ürettikleri ürünlerin çeşitlerini fazlalaştırırken yerelleşmeye önem veriyor, önemli takımlara ve ülkelerin önemli spor olaylarına sponsor oluyorlar. Buna en son örneği Türkiye’den verebilirim.
21 Eylül 2024 tarihinde gerçekleşecek Fenerbahçe-Galatasaray derbisi, ‘PUMA Derbisi’ olarak tarihe geçecek. Çünkü her iki takım da PUMA tarafından tasarlanan ve sponsorluk değeri 2024 yılı itibariyle toplamda 150 milyon TL’ye ulaşan formalarını giyecek. Maçta kullanılacak top da PUMA'nın Trendyol Süper Lig için özel olarak tasarladığı PUMA ORBITA olacak. ORBITA futbol topunu tasarlarken İstanbul’un ikonik köprülerinden ilham alan PUMA, köprülerin şehrin iki yakasını birleştirmesi gibi sahada da futbolun ve İstanbul’un iki dev kulübünü bir araya getirdiği mesajını vermek istedi.
Heyecanla beklediğim derbi benim açımdan, markaların faaliyet gösterdikleri ülkeleri ne kadar iyi analiz ederek üretim yaptıklarını gösteren güzel bir örnek olacak.
#Fenerbahçe #Galatasaray #Puma