2025'te hibrit çalışma modeli iş dünyasının tartışmaya devam edeceği bir konu gibi görünüyor. Bizim tarafımız net: uzaktan çalışma bireylerin performansını olumlu etkilediği gibi ruh sağlıklarına da iyi gelen bir çalışma modeli. Tartışmalardan uzak kaldıysanız veya gelişmeleri kaçırdıysanız Serdar Turan'ın paylaştığı makaleden faydalanabilirsiniz✨ #remotework #uzaktançalışma
2025’te Öne Çıkacak Beş Hibrit Çalışma Trendi Ofise dönüş çağrılarının arka arkaya geldiği bu günlerde hibrit çalışma cephesi alanını korumaya çalışıyor. Özellikle ABD’deki Amazon, Tesla gibi şirketlerin ofise dönüş çağrıları yapması konuyu tekrardan alevlendirdi. Peki 2025’te bizi nasıl bir dönem bekliyor. Yazar ve organizasyon danışmanı Brian Elliot beş konuya dikkat çekmiş: 1. Esnek çalışma odaklı şirketler diğerlerinden yetenek çalmaya devam edecek. Esnek çalışmadan uzaklaşan kurumlar, Musk’ında söylediği gibi, işten ayrılmaları göze almak durumundalar. Ayrılanlar ise genelde yetenek kategorisinde olan, işgücü pazarında talep gören profiller olacak. Özellikle ekonomilerin toparlanmaya geçmek üzere olduğu piyasalar işe alıma dönünce bu dinamik konvansiyonel düşünen şirketleri epey bir zorlayacak. 2. İleri görüşlü şirketler performansı işe geliş-gidişle değil sonuçlar üzerinden ölçümleyecek. Performansı tanımlamak kolay değildir ama ölçümlemek daha da zordur. Sonucu analiz eden ve içgörüleri ortaya koyan sistemler gerekli. Burada da KPI, MBO, OKR gibi teknikler kullanılabiliyor. Ancak bunların etkin sonuç vermesi için destek, veri ve içgörü gerekli. 3. Hibrit tartışmaları “çekirdek saatler” ve “odak zaman” kavramlarıyla şekillenecek. Birçok şirkette çalışanların kendi kendilerine geçirdikleri zaman ile ekip ve toplantı dinamikleriyle geçirdikleri zaman arasında denge tutturulmasında zorluk yaşanıyor. Bu nedenle ekiplerin bir lokasyonu ana üs olarak belirlemesi ve herkese uyacak bir zaman dilimini torak saat olarak tanımlaması ve bunun dışında kalan zamanı bireysel çalışma alanı olarak belirlemesi elzem. “Derin çalışma” olarak tanımlanan odaklı çalışma zamanının da tanınması gerekli. 4. Liderler tek bir hibrit politikasından vazgeçecek. Tek bir elbiseyi herkese giydirmeye çalışmak, özellikle dağıtık yapıdaki ekiplerde işe yaramayacaktır. Bu nedenle çalışma biçiminin yapısı orta düzey yöneticilerin veya ekip liderlerinin inisiyatifine bırakılacak. Örneğin satış ekibi günde bir kez 1 saatlik bir güncelleme toplantısı yaparken ürün geliştirme ekipleri haftada bir uzun bir toplantıda güncelleme yapabilecekler. Yani normları fonksiyonlar kendileri belirler hale gelecekler. 5. Esnek organizasyonlar yapay zekâdan daha fazla yararlanacak. Yapay zekâ sistemlere gömülü hale geldikçe ve veri çoğaldıkça çalışma biçimleri de dönüşecek. Ancak bu gelişim zaman alacak. Çalışanların yapay zekâyı kullanma konusunda eğitilmeleri ile birlikte söz konusu araçları etkin kullanmaları toplantıların süresinin kısalmasından etkinliğine, iletişimin otomasyonundan verimliliğe birçok alanda yeni açılımlar sağlayarak hibrit çalışma felsefesine hizmet edecek. Pandemiyle birlikte “mecburen” hayatımıza giren hibrit çalışmayı yapısallaştırmak zaman alacak. Bu noktada denemek ve en doğru yolu bulmak geleceğin yeteneklerini çekme açısından daha doğru bir yaklaşım olacak. İlgili makale: https://lnkd.in/dygiNikq